her gün
günlük, yevmî, her gün olan/yapılan/vukubulan.
Accidents are everyday occurences. Sıfat
gündelik, hafta arası günlerine mahsus, (Pazar/bayram günleri hariç) her gün kullanılan.
She wears
everyday clothes to work.
Sıfat
olağan, alelâde, alışılmış, mutat, fevkalâdeliği olmayan.
It was not an everyday event. everyday folks.
a placid, everyday scene.
Sıfat
her günkü
her gün kullanılan mallar
talih bir gün herkese güler/herkesin bir şans günü vardır.
beş günde bir Zarf
günaşırı
gün aşırı
iki günde bir
her geçen gün Zarf